top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıHavva KUNUT

Tek Sınırsız Olduğun Yer Kendin


Konu kendimiz olunca korkup kaçtığımız ama başkaları üzerinde denemekten utanmayıp vazgeçemediğimiz bir tutkuya değineceğim: Değiştirme tutkusu. İnsanlar her şey istedikleri gibi olsun isterler. Ki buna karşılarındaki kişiler de dahil.


Birinin beğenmediğimiz bir şeyine hemen müdahale etmekte üstümüze yok. İstediğimiz gibi olsun diye çabalıyoruz. Hatta bunun için kalp kırıyoruz. Tepki gösterince suçlu olduğumuz halde üste çıkmaya çalışıyoruz. Biz birini olduğu gibi sevemiyoruz. Ama iş bize döndüğünde olay büyüyor. Birileri bizi değiştirmek istediğinde esip gürlüyor, fırtına olabiliyoruz. O zaman kim suçlu? Madem bize yapılınca sinirlerimiz bozuluyor, biz neden başkalarına yapıyoruz?


Aslında karşımızdakinde değiştirmek istediğimiz şeyi ya elde edemiyoruz ya da kendimizde olduğunu kabullenemeyip karşımızda görünce tepki olarak değiştirmeye çalışıyoruz. Ama şunu unutuyoruz değişim konusunda tek sınırsız olduğumuz yer kendimiz ve biz değişmekten kaçıyoruz. Kimseye müdahale edemeyeceğimiz konuda kendimize müdahale edemeden başkalarına müdahale ediyoruz.


"El âlem ne der?" diyerek kaçıyoruz. Duygularımızdan kaçıyoruz. "Böyle beğenmezler" diyerek rahat olan, sevdiğimiz tarzdan kaçıyoruz. Kendimize dair şeylerden, kendimizden kaçıyoruz. Ve biz kaçarak yaşadığımızı sanıyoruz. Ama yanılıyoruz. Sadece modern zamanın, belli başlı kalıpların kuklası oluyoruz ve kendi gibi davranan, doğal olan insanları görünce onların gösterdiği cesareti göstermediğimizin siniri, hıncı ve öfkesi ile karşımızdakileri yeniliyoruz. Oysa kendimize yönelmeliyiz.


"El alem ne der?" diyerek kaçıyoruz. Duygularımızdan kaçıyoruz. "Böyle beğenmezler" diyerek rahat olan, sevdiğimiz tarzdan kaçıyoruz. Kendimize dair şeylerden, kendimizden kaçıyoruz. Ve biz kaçarak yaşadığımızı sanıyoruz. Ama yanılıyoruz. Sadece modern zamanın, belli başlı kalıpların kuklası oluyoruz ve kendi gibi davranan, doğal olan insanları görünce onların gösterdiği cesareti göstermediğimizin siniri, hıncı ve öfkesi ile karşımızdakileri yeniliyoruz. Oysa kendimize yönelmeliyiz.


İnsanları oldukları gibi kabul edip saygı duyduğumuz, kendiniz olduğumuz, kalıpları, yargıları yıktığımız, huzurlu, mutlu olacağımız günlere selam olsun. Dünyayı güzelleştirmek kendimize güzelleştirmek de başlar. Başkalarını değil!


48 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page