top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıHavva KUNUT

SERVETÄ°MÄ°Z DÄ°VAN EDEBÄ°YATI


Öncelikle bu konuyu neden seçtiğime değinmek istiyorum. Divan Edebiyatı milletimizin en önemli temellerinden biriyken hor görülmeye, yok sayılmaya başlandı. Bu durum yeni değil. Yaklaşık 90 yıldır içimizde bunu yapan kişiler var, vardı. Bunlardan bazıları devlet kurumlarında bakanlık görevinde bulundu, bazıları ise halkın iletişim kaynağı gazetelerde zihinleri kirletmeye çalıştı. Amaçları modernleşmek, Batı’ya uygun olmaktı sözde ama Batı’nın Divan Edebiyatı’ndan beslendiğini hiç görmediler.


Amacım edebiyat dersi vermek değil, elimizdeki hazinenin kıymetine varmak. Fakat ele alacağım Divan Edebiyatı hakkında birkaç bilgi vermekte fayda var. Divan Edebiyatı, diğer adlandırmalarıyla Klasik Edebiyat, Yüksek Zümre Edebiyatı, Saray Edebiyatı… İslam-Arap-Fars kültürlerinden etkilenme sonucu oluşan bir edebiyattır. Eserlerin dolu dolu olduğu, edebiyatın köklerini kapsayan, meyvelerinin hem göze, hem kulağa, hem de ruha hitap ettiği bir edebiyattır. Hem nazım hem de nesir olarak (ki ağırlıklı olarak nazım türünde) eserler oluşturulmuştur. Peki bu Divan Edebiyatı düşmanlığı nereden gelmektedir?



Divan Edebiyatı’nı anlamak emek ister. İnsanlar hazıra konmayı, çabalamaktan daha çok sever. Kelimelerin karmaşıklığını çözmek yerine kelimeleri karalamayı seçen insanlar Divan Edebiyatı’nı kötülemeyi seçmişler, yobazca bulmuşlardır. Edebiyat tarihçisi Mehmet Kaplan’ın bu konuda ki tespiti de şöyledir:¨Kaynağa gidilmeden ve metin üzerine düşünülmeden hüküm verildiği için Divan Edebiyatı gözü kapalı kötülenmiştir.¨

Ne kadar haklı bir tespit değil mi? Edebiyatın ‘sığlık’ından şikayetçi olan insanlar, edebiyatımızın en bol meyveli dönemini karalıyorlar. Oysa ki halk içinde halkla yaşamış insanları ve eserleri tekrar tekrar keşfetmek edebiyatın gelişmesini sağlar.


Bir diğer karalama yöntemleri ise ‘modern olmama’ algısıdır. Ne kadar yanlış bir algı oysa. Bir eserin modern olup olmadığına karar vermek için yapılan karşılaştırmalar denk olmalıdır. Mehmet Kaplan’ın bu konudaki sözleri de şöyledir: Divan Edebiyatı ile ilgili bir değerlendirme yapılırken dikkatli olunmalı, mutlaka bu edebiyatın vücuda geldiği devir göz önünde bulundurulmalı; ¨Ortaçağ şehir edebiyatı¨ olan Divan Edebiyatı ¨çağdaş Batı edebiyatı ile değil, Ortaçağ Batı edebiyatı¨ ile karşılaştırılmalıdır. Yapılan yanlış karşılaştırmalar sonucu alınan kararlarla da hor gördüler zenginliğimizi. Hatta bir ara o kadar ileri gittiler ki müfredattan çıkardılar kocaman hazineyi.


Ama gözlerini o kadar kin bağlamıştı ki göremediler yabancı ustaların bile Divan’dan beslendiğini.



Hangimiz biliyor ki Mayakovsky’nin Şeyh Galip hayranı olduğunu?







Ya da Goethe’nin Baki’ye hayranlığı kimler duydu?










Puşkin’in Son Peygamber’e (s.a.v) ve Son Kitap’a övgüler dolu şiirler yazdığını öğrenmiş miydiniz?







Martin Luther’in kilisede Yunus Emre’den çevirilerin okutulmasını tavsiye ettiğini, Şeyh Galip’in ‘Hüsn ü Aşk’ eserinin Fransa’da operaya çevrildiğini ve tüm bunlardan da öte hepimizi dinleyince ekrana kilitleyen, ruhumuzu arındıran, yorgunluğumuzu götüren Türk Sanat Mûsıkî’mizin büyük ölçüde Divan Edebiyatı’ndan beslendiğini hepimiz biliyor muyuz?Sanmıyorum. Gerçekten edebiyatına sahip çıkan, merak eden ve o edebiyattan beslenen kişiler dışında bunları bilenlerin olduğunu sanmıyorum. Ben bunları geçenlerde okuduğum bir dergi aracılığıyla öğrendim ve bu konuda bir yazı yazma kararı aldım.


Modernleşelim diye edebilikten uzaklaştık biz. Her canı sıkılan kitap yazdı. Şiirler şiir olmaktan çıktı. Eski, mazi yok olmaya başladı. Dur demeliyiz bu duruma. Kendi mirasımızın peşinden giderek gelişebiliriz ancak. Taklitle edebiyatımız ancak yok olur, orijinalliğimizi yeniden kazanma zamanı. Divan Edebiyatı okumaktan da okutmaktan da vazgeçmeyin. Ne kadar güzel bir servete sahibiz bunu tekrar hatırlayalım ve hiç unutmayalım. Okumanızı önerdiğim bir makalenin linkini de aşağıya bırakıyorum.


https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/151977

48 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page