Başlıktan anlaşılacağı gibi bakmak ve görmek arasındaki farka, o ince çizgiye değineceğim. Her insan bakar, aynı şeye bakar, farklı şeye bakar ama görme yetisi olan her insan bakar. Ama görmek fark etmektir, sezmektir, anlamaktır.
Baktığımız şeyin derinine inebilmektir görmek. Gerçeğin sadece ışığın yansıması ile ortaya çıkan nesneden ibaret olmadığını anlamaktır. Görmek, olan şeyin bir süre sonra olmayacağını anlamaktır. Hakikate, gerçeğe adımdır. Hayatın baktığımızdan ibaret olmadığıdır.
Fakat görmek meşakkatli bir iştir. İnsanın görmesini engelleyen birçok neden vardır. Bunlar, farklı görüşler, düşünce ve inançlar, anlık olaylar vs. olabilir. Bu nedenle görebilmek için arınmak gerekir. Yeni doğmuş bir zihin yapısı ile, kendi aklımızı kullanarak görebiliriz. Görüş kelimesi de görmekten gelir. Görebilirsek gerçeğimize ulaşırız. Ve gerçeğimize giderken, insanların önerilerini duymalı, mantık süzgecinden geçirmeli; engellemelerine ise sağır olmalıyız.
Bu yazımda bahsedeceklerim bu kadar. Okuduktan sonra beğenir, minik kırmızı kalbe basarsanız, çok sevinirim. Hepinize güzel günler dilerim.