top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıHavva KUNUT

SES(li)SÄ°ZLÄ°K



Neydi sessizlik? Susmak mıydı? Bir tıkırtı dahi olmaması mıydı? Sessizliğin bile bir sesi yok muydu? Susmak en derin konuşmadır bazen. Bazen de en büyük savaş. Bazen yorgunluk temsili, bazen de güç. Bazen en büyük ilaç, bazen de en büyük acı.


Neydi insanı sessizliğe iten? Sesinin duyulmaması mıydı? Cevap alamaması mı? Neydi? Net bir cevabı yok aslında. Kişiden kişiye değişir cevabı. Kimi yorulur yorgunluğundan susar. Kimi cevap bulamadığından. Kimi susarak konuşur. Kimi duymak için. Kimi kırgınlığından. Nedenler farklıdır. Sonuç aynı: susmak.


Yararlıdır aslında susmak. Kişinin kendisini duymasını sağlar. Aslında susmak sadece dilin susmasıdır. Zihin konuşmaya başlar, duygular, eller konuşmaya başlar. Sesi duyulur böylece susmanın, sessizliğin… Susmalı insan, sessiz olmalı bazen. Hem kendini en iyi öyle anlar hem de kendini onu anlayana en iyi öyle duyurur.


Korkmamak gerek sessizlikten. En çok o zaman ses vardır çünkü. Duyguların, düşüncelerin saf sesi. Gözlerin sesi, bakışların. Sessizlikte sadece dil kapatır kendini. Diğer her şeyin dili çözülür. Sessiz olun bazen, hem daha iyi anlamak hem daha iyi anlaşılmak için.

8 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page